Mezun Bursiyerimiz Sevgi'nin Hikayesi

Kimya Yüksek Lisansı-KU Leuven

Özelleştirilmiş bölüm: Sürdürülebilirlik

Yüksek lisans programım 4 dönemden oluşuyordu.  İlk dönemim, taşınma, adaptasyon, zorunlu dersler ve öğrenci kulüplerine katılımı içeriyor. Bu süreçte 5 ders alıp dönem boyu onlara odaklandım. Bu sırada okulun kütüphanesi, yemyeşil alanları ve şehrin sokaklarını oldukça öğrenme fırsatım oldu. Çok sevdiğim birkaç kareyi aşağıda görebilirsiniz.

Ek olarak, PiP (Practical Interdisciplinary Project) başlığı altında bir öğrenci proje programına katıldım. İlk dönemin ilk ayından, ikinci dönemin sonuna kadar devam eden bu program, farklı bölümlerden işletme / girişimcilik ruhlu 6-7 kişilik öğrenci gruplarının bir araya gelerek, kendilerine atanmış olan şirketin odaklanılması istenen sorununu çözmesini amaçlıyor.

Pratikte danışmanlığın ne olduğunu görmeyi, sorunu analiz edip çözüm geliştirmeyi kademeli olarak deneyimlemeyi sağlayan oldukça kapsamlı bir deneyim. Benim bulunduğum ekip hem deneyim hem de kültürel olarak bambaşka zihinlerden oluşuyordu ve bu kadar farklı kişiliklerle bir arada çalışıp, kendimi geliştirmek inanılmazdı.

Sunum yeteneği, iş birliklerinde ve büyük topluluklar içinde iletişim yeteneği ve aynı zamanda ürün / iş geliştirme gibi yetenekler açısından bana ayrıca faydası oldu.

Bu proje ilk yılımın son ayında tamamlandı. 

Yukarıda bahsettiğim proje devam ederken, ikinci dönem başladı.

İkinci dönem zorunlu staj dönemiydi. İlk dönemimde araştırarak bulduğum şirkette tam zamanlı staj yapmaya başladım. İlgimi çeken bir şirket olması sebebiyle (mesafe olarak çok yakın olmasa da) AGFA isimli büyük bir kimya üretim şirketine başvurmuş ve kabul edilmiştim. 5 ay boyunca her gün AR-GE içindeki bu staja devam ettim. Burada fizikokimya grubu içindeki hesaplamasal kimya projelerinden biri 5 ay boyunca bana verildi ve ben, çeşitli deney ve bilgisayar analizleri ile projeye katkı sağladım.

Aşağıya eklediğim iki kare, bu süreçten.

Üçüncü ve dördüncü dönemim uzun bir tez dönemini ve birlikte almam gereken 5 dersi kapsıyordu.

Tez (research) projemi polimer-organik materyal laboratuvarındaki önceden başlamış ve geniş ölçekli devam eden bir araştırma projesinin bir kısmı olarak yaptım. 2 dönem boyunca her gün sabah 9 akşam 5 şeklinde laboratuvara gidip geldim. Bu süreç derste olmadığım her an laboratuvarda olmamı gerektirdi. Tez tesliminden 3 hafta önce laboratuvar deneyleri bitti ve sadece tez yazdım.

Ancak o 3 hafta aslında tabii ki çok kısa olduğu için, yıl boyunca akşamları ve hafta sonları tez yazmaya zaten başlamıştım. Tez-research sürecinden 2 fotoğrafı aşağıda görebilirsiniz.

Mayıs sonundaki tez teslimim ardından haziran ayım sadece derslerimin sınavlarına çalışarak ve tez savunmamı yaparak geçti diyebilirim.

Son dönemimde ek olarak, okulun girişimcilik ünitesinin (PiP projesini düzenleyen akademik grup) iş modeli yarışmasının ilanına denk geldim ve önceden aklımda olan sürdürülebilirlik odaklı bir projeye finansal bir adım ekleyerek iş modeline dönüştürüp, aday olarak gönderdim. Mart ayında projemin katılımcılar arasına seçilmesiyle bana atanan danışman ekip sayesinde projemi daha çok geliştirdim ve nisan ayının sonundaki ikinci aşamada projem finalistler arasına seçildi.

6 finalist ekip (benim projem tek kişilikti. :) final (gala) günü sahnede projesini sundu. Aşağıda sunumdan fotoğrafları görebilirsiniz.

 

Tüm bu sürecin sonunda, 4 Temmuz’da mezun oldum. Aşağıdaki fotoğraf, mezuniyet törenimizin resepsiyonundan.

Kısa bir tatilin ardından projeme yine devam etmeyi planlıyorum. Sürdürülebilirlik odağında ilerlemekten çok keyif aldım ve aynı zamanda sosyal yönümü daha çok kullanabileceğim bir işin bana daha iyi geleceğine bu yıl karar vermiş durumdayım. Şu anda bilim temelli arka planımı geride bırakmadan, danışmanlık ve işletme bağlantılı farklı rollere bakıyorum.

Anlattığım her şey, özetle, beni çok ama çok geliştirdi. Tüm bunlara ek, Belçika’nın küçücük olması ve merkezi kalması sebebiyle çok rahat farklı şehir ve ülkelere geçebilme fırsatı buldum. Ve bunun yanında gerçekten çok ama çok güzel insanlarla tanıştım.

Benim için zorlayıcı bir süreç olduğunu itiraf edebilirim ama zaten bu yola “ben zorlukları severim’’ diye çıkmıştım. Benim için, yüzlerce kez ‘iyi ki’ dediğim bir deneyim oldu. İki yılda çok büyüdüm, çok geliştim ve çok şey öğrendim. Tüm bu süreçte beni destekleyen değerli İnci Vakfı’na bir kez daha teşekkürlerimi yolluyorum.

Kesinlikle bu sürecin sessiz ama çok güçlü kahramanlarındansınız. Benden ek taleplerde bulunmadan, gerçekten karşılıksız ve tamamen güzel niyetle gösterdiğiniz destek için minnettarım.

Sevgilerimle,

Sevgi Yasemin Baysal